ABD Başkanı Donald Trump, yemin ederek Beyaz Saray’a geri döndükten hemen sonra Joe Biden döneminde alınan bir dizi düzenlemeyi iptal etti. Trump’ın ilk hamlelerinden biri, yapay zeka (AI) güvenliğini artırmayı hedefleyen ve geçen yıl yürürlüğe giren Biden yönetmeliğini kaldırmak oldu. Bu karar, eleştirilerin hedefi haline gelirken, teknoloji sektöründeki etkisi ve Trump’ın bu alanda nasıl bir yol izleyeceği tartışma yarattı.
Biden’ın Yapay Zeka Düzenlemesi Neyi Hedefliyordu?
Joe Biden döneminde yürürlüğe giren yapay zeka düzenlemesi, teknolojik yeniliklerin güvenli bir şekilde geliştirilmesini sağlamayı amaçlıyordu. Bu çerçevede, AI şirketlerinden daha şeffaf olmaları, kullanıcı verilerinin korunmasına yönelik önlemler almaları ve yapay zekanın olası tehditlerine karşı tedbir geliştirmeleri isteniyordu. Ayrıca, sivil hakların korunmasını hedefleyen düzenleme, yapay zeka sistemlerinin ayrımcılığa yol açabilecek uygulamalarını sınırlamayı da kapsıyordu.
Trump’ın bu düzenlemeyi iptal etmesi, büyük teknoloji şirketlerinin üzerindeki denetimi gevşeterek Meta, Amazon ve X gibi devlerin daha rahat hareket edebilmesini sağladı. Ancak bu hamle, kullanıcı gizliliği ve yapay zekanın etik kullanımı konusundaki endişeleri artırdı.
Teknoloji Milyarderlerinin Etkisi Tartışma Yarattı
Trump’ın kararının arkasında, Elon Musk, Mark Zuckerberg ve Jeff Bezos gibi teknoloji liderleriyle kurduğu yakın ilişki olduğu iddiaları dikkat çekti. Yemin töreninde en ön sıralarda yer alan bu isimlerin varlığı, Silikon Vadisi’nin Beyaz Saray üzerindeki etkisinin artabileceğine dair kaygıları büyüttü.
Öte yandan, Trump’ın Biden’ın çizdiği çerçevede belirli uygulamaları beğenmediği için düzenlemeyi kaldırdığı da konuşuluyor. Sosyolojik konularda daha katı bir yaklaşımı benimseyen Trump’ın, yeni bir düzenleme çerçevesi hazırlatabileceği öne sürülüyor. Ancak mevcut düzenlemenin kaldırılması, teknoloji şirketlerinin denetimsiz bir şekilde faaliyet göstermesine olanak tanıdığı için eleştirilere neden oluyor.