Ankara’da sanatseverler için önemli bir etkinlik kapılarını açıyor. Özge Gökbulut Özdemir’in “Bir Sokak Kedisi” isimli kişisel sergisi, 15 Kasım’da Krişna Sanat Merkezi’nde sanatseverlerle buluşuyor. Sanatçı, bu sergide sokak kedilerini, sadece evcilleşmiş bir hayvan olarak değil, özgürlük, mücadele ve varoluşun bir sembolü olarak ele alıyor.
Sokak Kedisi, İnsanın Bir Parçası
Özge Gökbulut Özdemir, daha önceki çalışmalarında doğa ve insan arasındaki ilişkiye odaklanırken, bu sergide evrimsel süreçte insanla aynı alanı paylaşan kedilerin yaşamına odaklanıyor. Sanatçı, sokak hayvanlarına yönelik şiddetin gölgesinde gerçekleşen bu sergide, insanın kediyle kurduğu ilişkiyi ve kedilerin bağımsız doğasını kendi deneyimleri üzerinden anlatıyor.
Sanatın Evrensel Diliyle Bir Mesaj
Sergideki eserler, sadece görsel bir şölen sunmakla kalmıyor, aynı zamanda derin anlamlar taşıyor. Sanatçı, plastik dilin yanı sıra şiir ve metinleri de kullanarak, insanlığın yarattığı acıya ve sokak hayvanlarının yaşadığı zorluklara dikkat çekiyor. Özge Gökbulut Özdemir, serginin sunuş yazısında yer alan “kediden korkardım ben eskiden, şimdi insandan korkuyorum” sözleriyle, günümüz dünyasının acımasız yüzünü gözler önüne seriyor.
Hacettepe Üniversitesi Öğretim Üyesi Prof. İsmail Ateş’ten Övgü
Hacettepe Üniversitesi Öğretim Üyesi Prof. İsmail Ateş, Özge Gökbulut Özdemir’i “soyut ifadeci” olarak tanımlıyor ve sanatçının kendine özgü tarzını vurguluyor. Ateş, sanatçının zaman ve an vurgusunun, soyut sanatın temel özelliği olan bilinçaltı ve iç evrenin somut bir yansıması olduğunu belirtiyor.