Usta ressam Bedri Rahmi Eyüboğlu’nun Kalamış’taki evi, içinde barındırdığı yaklaşık 2 bin eserle bir sanat hazinesi. Ancak yıllardır bir müzeye dönüştürülmesi beklenen bu tarihi yapı için atılan adımlar sonuçsuz kaldı. Eyüboğlu’nun torunu Sabahattin Rahmi Eyüboğlu, bu sanat yuvasının korunması için uzun yıllar mücadele ettiğini ancak karşılık bulamadığını dile getiriyor.
Sanat Dolu Bir Ev, Yok Olmaya Mahkûm mu?
Kalamış sokaklarında yürürken kaldırımda Bedri Rahmi Eyüboğlu’nun dizelerine rastlayanlar, başlarını kaldırıp o eşsiz evi fark edebilirler. Bahçe demirlerine işlenmiş desenler, duvarları süsleyen kuş figürleri ve adını aldığı Mavi Kaplumbağa resimleri, buranın sıradan bir ev olmadığını gösteriyor. 1958 yılında mimar Turgut Cansever tarafından atölye olarak tasarlanan bu yapı, Eyüboğlu’nun ve eşi Eren Eyüboğlu’nun sanatla iç içe geçen yaşamlarının bir tanığı.
Bedri Rahmi’nin 1975’teki vefatının ardından eşi Eren Eyüboğlu, yıllarca bu evde yaşamaya devam etti. Oğulları Mehmet Eyüboğlu’nun da burada kalmaya başlamasıyla aile sanat mirasını yaşatmaya çalıştı. Ancak 2009’da Mehmet Eyüboğlu’nun vefatıyla evin geleceği belirsizleşti. Bugün ise torun Sabahattin Rahmi Eyüboğlu, büyükbabasının mirasını yaşatmak için müze fikrini hayata geçirme mücadelesi veriyor.
Müze Olması İçin Kapı Kapı Dolaştı
Sabahattin Rahmi Eyüboğlu, sanat çevrelerinden kültür kurumlarına kadar pek çok kişiyle görüşmeler yaptığını, ancak yıllardır bu hayalini gerçekleştiremediğini belirtiyor. Anıtlar Kurulu tarafından koruma altına alınan bina, Bedri Rahmi’nin sanatı kadar mimarisiyle de önemli bir değer taşıyor. Ancak ne özel sektör ne de devlet destek verince proje ilerleyemedi.