JPMorgan, gelişmekte olan ülkelerin tahvil piyasasına yönelik pozitif bir adım atarak Türkiye’nin Eylül 2029 vadeli tahvilini gelişen ülke tahvil endeksine ekleme kararı aldı. Bu hamleyle Türkiye’nin endeksteki payı 16 baz puan artarak yüzde 1,69’a yükseldi. 2024’te ekonomi politikalarındaki normalleşme ile Türk tahvillerine artan yabancı ilgisi, 2025’in ilk haftalarında da güçlü bir şekilde devam ediyor.
JPMorgan’ın yaptığı bu ekleme, Türkiye’nin yanı sıra Brezilya, Çin ve Romanya gibi ülkelerin tahvillerine de destek sağladı. Endekse eklenen diğer tahviller arasında Brezilya’nın 2029 vadeli, Çin’in 2031 ve 2055 vadeli tahvilleri, Romanya’nın ise 2028 vadeli tahvilleri yer alıyor. Bununla birlikte Çin’in 2025 vadeli tahvili ile Malezya’nın 2025 vadeli tahvili endeksten çıkarıldı.
Türk Tahvillerine Yabancı İlgisi Artıyor
Türkiye’de ekonomi politikalarında yaşanan normalleşme, 2024 yılında Türk tahvillerine yönelik yoğun yabancı girişini beraberinde getirdi. Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası (TCMB) verilerine göre, yabancı yatırımcıların 2024 yılı boyunca Türk tahvillerinde net alımı 16,1 milyar dolar olarak kaydedildi. 2025 yılı ise hızlı başladı; yılın ilk üç haftasında 1,9 milyar dolarlık yabancı alımı gerçekleşti.
JPMorgan’ın endekse dahil ettiği Eylül 2029 vadeli tahvilin getirisi, ihraç tarihinden bu yana en düşük seviyeye inerek yüzde 28,55 olarak kaydedildi. Tahvil piyasası uzmanları, bu gelişmenin Türkiye’nin tahvil piyasası için olumlu yansımaları olacağını ve nominal hacimlerin artmasıyla birlikte yabancı ilgisinin devam etmesinin beklendiğini ifade etti.
Tahvil Piyasasında Olumlu Beklentiler
JPMorgan’ın endeks kararı, Türk tahvillerine olan güvenin bir göstergesi olarak değerlendiriliyor. Uzmanlar, enflasyon beklentilerindeki normalleşme ve nominal hacimlerin artmasıyla bu tür pozitif adımların sürebileceğine dikkat çekiyor.
Endekste hâlâ en yüksek ağırlığa sahip ülkeler yüzde 10 pay ile Çin, Endonezya, Malezya ve Meksika olarak sıralanıyor. Türkiye’nin endeksteki payının artması, ülkenin uluslararası tahvil piyasasındaki konumunu güçlendirme açısından önemli bir gelişme olarak görülüyor.