Asgari ücret zammına yönelik görüşmeler sürerken, İstanbul Ticaret Odası (İTO) Başkanı Şekib Avdagiç’ten dikkat çeken bir açıklama geldi. Enflasyon nedeniyle alım gücü azalan milyonlarca çalışan yüksek zam beklerken, Avdagiç asgari ücret artışlarının “hedeflenen enflasyon” doğrultusunda yapılmasının daha olumlu sonuçlar doğuracağını belirtti.
Avdagiç, İTO’nun Aralık ayı Meclis toplantısında yaptığı konuşmada, asgari ücretin yalnızca bir taban ücret belirleme konusu olmadığını, aynı zamanda işsizlik maaşından SGK primlerine, kıdem tazminatından staj ücretlerine kadar pek çok alanı etkilediğini vurguladı.
Hedeflenen Enflasyonla Uyumlu Zam Önerisi
Şekib Avdagiç, asgari ücret artış oranlarının makul seviyede tutulmasının işçi ve işveren dengesi açısından önemli olduğunu ifade etti. Avdagiç, "Ücretlerde hedeflenen enflasyon göz önünde bulundurularak yapılacak bir artış, fiyatlama davranışlarından talep dengesine kadar birçok alanda olumlu sonuçlar doğurabilir" dedi. Ayrıca, belirlenen ücretlerin ekonomi yönetiminin ortaya koyduğu perspektifle uyumlu olması gerektiğini belirtti.
İTO Başkanı, asgari ücretin yalnızca çalışanların değil, işverenlerin de ekonomik dengeleri açısından önemli bir unsur olduğuna dikkat çekti. Bununla birlikte gelir vergisi dilimlerinin yeniden düzenlenmesi gerektiğini söyleyen Avdagiç, bu adımın işveren üzerindeki maliyet baskısını hafifletirken kayıt dışı ekonomiyi azaltacağını savundu.
Patronlar ve Çalışanlar Zam Oranında Anlaşamıyor
Asgari ücret tespit süreci, yaklaşık 7 milyon çalışanı doğrudan ilgilendirirken, ikinci toplantının 16 Aralık’ta yapılması planlanıyor. İlk toplantıda herhangi bir rakam telaffuz edilmezken, patronların talepleri ve sendikaların önerileri dikkat çekiyor.
Patronlar, Merkez Bankası’nın 2025 yılı için hedeflediği yüzde 21 enflasyon oranını baz alarak zam oranının yüzde 25 civarında olması gerektiğini belirtiyor. Eğer bu talep kabul edilirse, mevcut 17 bin 2 lira olan asgari ücret, 21 bin 252,50 liraya yükselecek.
Öte yandan DİSK, asgari ücretin hanede iki çalışan varsayımıyla yoksulluk sınırının yarısı kadar olması gerektiğini savunuyor. TÜRK-İŞ’in kasım ayı yoksulluk sınırı araştırmasına göre bu rakam yaklaşık 33 bin 500 TL’ye işaret ediyor. Görüşmelerin sonucunun ne olacağı, milyonlarca çalışanın yanı sıra iş dünyası tarafından da merakla bekleniyor.
RSS